Parkinson hastası mı ve hastalık kendini nasıl gösteriyor? Doğruluk kontrolü

oburefe

Member
Artık Joe Biden'ın sağlığıyla ilgili çok sayıda söylenti var. Son dönemdeki spekülasyonlara göre 81 yaşındaki ABD Başkanı'nın Parkinson hastası olduğu söyleniyor. Bu nörodejeneratif hastalıkta beyindeki dopaminerjik hücreler olarak adlandırılan önemli hücreler kapanır. Gönüllü hareketleri ve vücudun diğer önemli işlevlerini kontrol etmek için gerekli olan nörotransmitter dopamini üretirler. Şiddetine bağlı olarak hafıza performansı da bozulur. Sonra Parkinson demansından bahsediliyor.

Şu anda Parkinson hastalığının tedavisi yoktur. Yine de bilim ve ilaç endüstrisi etkili tedaviler üzerinde yoğun şekilde çalışıyor. Örneğin Berlin'deki Bayer AG, hücre replasman tedavisi için bir süreç geliştiriyor. Diğer araştırmacılar genlerle başlıyor. Peki Parkinson hastası olup olmadığımı nasıl anlarım? İlk belirtiler nelerdir ve hastalık nasıl ilerler? İşte en önemli gerçekler:


Günaydın Berlin
Bülten

Kayıt olduğunuz için teşekkürler.
E-postayla bir onay alacaksınız.


1. Parkinson hastalığı kendini nasıl gösterir?


Dopaminerjik hücrelerin bozulması, ilk semptomların ortaya çıkmasından on hatta 20 yıl önce başlayabilir. Böyle bir durumda beynin substantia nigra bölgesindeki hücrelerin yüzde 60'ından fazlası artık aktif değil demektir. Parkinson hastalığının ilk belirtisi huzursuz uykudur. Etkilenenler geceleri görünürde hiçbir sebep yokken uyanırlar ve artık uyuyamazlar.

Sendromun diğer belirtileri görme bozuklukları olabilir. Bazı hastalar artık eskisi gibi koku alamamaktadır. Tat alma duyusu bozulur, kaslar ve eklemler ağrır, boyun veya bel omurlarının etrafındaki bölge ağrır. Yorgunluk ve depresif ruh halleri de belirtilerdir.

2. Parkinson hastalığının belirtileri nelerdir?


İlk gözle görülür işaretlerden biri yürüyüşteki değişikliktir. Etkilenenler genellikle küçük adımlar atar. Diğer şeylerin yanı sıra, yürürken kollar artık her zamanki gibi sallanmıyor. Üst gövde hafifçe öne doğru eğilir ve hasta kamburlaşır. İnce motor becerileri zarar görür. El yazısı bu şekilde değişir. Genellikle satırın sonuna doğru küçülür.

Parkinson hastalığına bağlı üç ana semptom vardır. Bilinen şey, sözde titreme, ekstremitelerin sallanmasıdır. Kollar ve bacaklar artık her zamanki gibi kontrol edilemiyor. Nesneleri tutarken meydana gelen postüral titreme ile örneğin bir kol bir sandalyenin arkasına dayandığında gözle görülür hale gelen dinlenme titremesi arasında bir ayrım yapılır.

Hareketlerin yavaşlaması durumuna akinezi denir; bradikinezi terimi Parkinson hastalığında da kullanılır. Üçüncü semptom ise sözde sertliktir. Kaslar sertleşir ve ince motor becerileri zarar görür. Gömleğinizin düğmelerini iliklemek ya da ayakkabınızı bağlamak artık zorlu bir hal alıyor. Semptomlar genellikle başlangıçta vücudun bir tarafında görülür ve zamanla yalnızca her iki yarıya da yayılır.

Hastalık ilerledikçe substantia nigra'daki daha fazla hücre başarısız oldukça, hastanın motor becerileri giderek kısıtlanır ve bir noktaya kadar dışarıdan yardım almadan günlük yaşamlarını sürdüremez hale gelir.

3. Parkinson hastalarını ana belirtilerin dışında nasıl tanıyabilirsiniz?


Parkinson hastalarında daha az fark edilen semptomlar da gelişebilir. Çok ağır terleme çok yaygındır. Hiperhidroz olarak adlandırılan durum, ter bezlerinin düzeninin bozulması nedeniyle ortaya çıkar. Bilim aynı zamanda bunun nedeninin düşük dopamin seviyesi olduğundan da şüpheleniyor. Terlemeler özellikle geceleri ortaya çıkar.

Sözde merhem yüzü tipiktir. Özellikle yüzdeki yağ bezleri daha aktiftir. Bu nedenle sanki krem sürülmüş gibi parlıyor. Yüz maskesi denilen durum bu bölgedeki kasların ve boynun zayıflamasından kaynaklanır. Bu yüz ifadelerini değiştirir ve hastaların taşa dönüştüğü görülür.

4. Parkinson hastalarında demans sorunu yaşanıyor mu?


Tıp, Parkinson demansı olgusuna aşinadır. Tüm Parkinson hastalarının yaklaşık yüzde 30 ila 40'ında görülür. Belirtiler arasında konuşma ve düşünmede yavaşlama, dikkatin azalması, kelime bulmada sorunlar veya hafızanın zayıflaması yer alabilir. Başlangıç aşamasında “hafif bilişsel bozukluk”tan söz ediliyor.

Parkinson demansı, insanların kendilerini belirgin şekilde sınırlayan en az iki alanda bozukluk olması durumunda ortaya çıkar. Şiddeti kişiden kişiye değişir. Hastalar sıklıkla dikkatsizdir. Sorunları çözemiyor veya bir durumu hızlı bir şekilde kavrayamıyorsunuz. Bazıları yönelimini kaybeder. Uzun süreli ve kısa süreli hafıza da etkilenebilir.

5. Parkinson ölüme neden olur mu?


Parkinson şu anda tedavi edilemez olmasına rağmen, hastalık ölümcül değildir. Araştırmalar Parkinson hastalarında intihar riskinin arttığını ancak Parkinson hastalığından doğrudan ölmenin mümkün olmadığını göstermiştir. Ancak hastaların ölümüne yol açan ilgili formlar da vardır. Progresif supranükleer felç (PSB), Parkinson hastalığına benzer semptomlara sahiptir. Bu nedenle atipik Parkinson sendromları olarak da sınıflandırılır. PSB'de tanı sonrası yaşam beklentisi genellikle altı ila on yıl arasındadır. Yutma güçlüğü zatürreye neden olabilir ve bu da sonuçta ölüme yol açar. Enfeksiyonlar ve düşmeler en yaygın ölüm nedenleridir.

Multisistem atrofisi (MSP), birincil Parkinson hastalığından öncelikle klasik titreme olan titremenin meydana gelmemesiyle farklılık gösterir. Dışarıdan sağlanan dopamin, Parkinson'un aksine MSP'de işe yaramıyor. Atipik Parkinson hastalığının bu tetikleyicisi olsa bile, ilerleyen süreç hastanın, sıklıkla zatürreye bağlı olarak ölümüne yol açar.

6. Parkinson'dan kimler etkilenir?


Parkinson, en hızlı artan nörolojik hastalık olarak kabul ediliyor. Bunun bir nedeni demografik değişimdir. İnsanlar yaşlanıyor. Tanıların çoğu 50 ila 60 yaşları arasında konur. Parkinson hastalığının dünya çapında on milyon insanı etkilediği tahmin ediliyor. Bu sayı 2040 yılına kadar 17 milyona veya daha fazlasına çıkabilir. Almanya'da şu anda 400.000 civarında olduğu varsayılmaktadır. Alzheimer'dan sonra en sık görülen nörodejeneratif hastalıktır. TV sunucusu Frank Elstner bu ülkede etkilenenlerin başında geliyor. ABD'li aktör Michael J. Fox da Parkinson hastalığından muzdarip.

Google'ın kurucu ortağı Sergei Brin'in annesi de etkilenenler arasında yer alıyor. Brin bu mirası devraldı. Tübingenli bilim adamı Thomas Gasser'in geçen yıl diğerlerinin yanı sıra araştırma çalışmaları nedeniyle aldığı üç milyon avro değerinde bir ödül sunuyor. Gasser ile ABD'li araştırmacılar Ellen Sidransky ve Andrew Singleton, bazı genetik genlerdeki mutasyonların Parkinson riskini artırdığını, hatta bazı mutasyonların kaçınılmaz olarak hastalığı tetiklediğini buldular.

7. Parkinson tanısı nasıl konulur?


Titreme, sertlik veya akinezi varsa hastalıktan şüphelenilir. İlk tanı sırasında beyin, substantia nigra'nın halihazırda aktif olup olmadığını ve ne ölçüde aktif olmadığını belirlemek için genellikle MRI veya BT kullanılarak incelenir. Hastalar L-dopa uygulamasına yanıt veriyorsa bu aynı zamanda Parkinson hastalığının da bir göstergesi olabilir. Birçok hasta, tanı konmadan önce doktora çok sayıda ziyaretten geçmek zorunda kaldıklarını bildirmektedir.

8. Parkinson nasıl tedavi edilir?


Şu ana kadar sadece semptomlar hafifletilebildi. Terapinin merkezi bileşeni, L-dopa olarak da bilinen levodopa ilacıdır. Dopaminerjik hücrelerin artık üretmediği nörotransmitter dopaminin yerini alır. Bazen bir dopamin agonisti de kullanılır. Dopamin gibi çalışan ve dopamin reseptörlerini uyaran aktif bir maddedir. Ancak bazı hastalar libido artışı veya iç huzursuzluk gibi yan etkiler bildirmektedir.

Derin beyin stimülasyonunun (DBS) da yan etkileri olabilir. Beyne yerleştirilen elektrotlar sinir hücrelerine hareketleri etkileyen elektriksel uyarılar gönderir. Bu semptomların azalmasına neden olabilir. Böyle bir beyin pili sadece belirli hasta grupları için uygundur. Non-invaziv beyin stimülasyonunda elektrotlar başın dışına takılır. Bu yöntem ameliyatın risklerini ortadan kaldırır.

9. Parkinson hastalığına ne sebep olur?


Bu sorunun cevabını bulmak bilimin temel zorluklarından biridir. Birkaç olası tetikleyici varsayılmaktadır. Bu, gastrointestinal sistemdeki bozulmuş bir mikrobiyomu içerebilir. Bağırsak, insan bağışıklık sisteminin merkezi bir bileşenidir ve mikrobiyom, organ içindeki bir tür organdır. Bağırsak-beyin ekseninden şüpheleniliyor. Daha ileri mekanizmalar araştırılmaktadır.

10. Araştırma ne kadar uzakta?


Örneğin Maastricht Üniversitesi'ndeki bir proje 14 tetikleyiciyi keşfetti. Diğer şeylerin yanı sıra Parkinson, en küçük damarlara kan akışının olmamasıyla da ilgili olabilir ve bu da yüksek tansiyona yol açar. Bilim insanları diğer hastalıklarla olan genetik bağlantıları araştırıyor ve Parkinson hastalığının belirli nedenleri için halihazırda hangi tedavilerin mevcut olduğunu bulmak istiyorlar. Yuvedo Vakfı adındaki Berlin merkezli bir vakıf, terapilerin gelişimini hızlandırmak amacıyla dünya çapında var olan çok sayıda paralel araştırma yaklaşımını bir araya getirmeye ve sinerji yaratmaya çalışıyor. Berlin'de de bazı hastalar iyileşmek için bireysel girişimlerde bulunuyor. Henüz Parkinson için onaylanmamış ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilecek, hatta durdurabilecek tedavileri kendi üzerlerinde test ediyorlar.