Gümrü Antlaşması Ne Zaman Imzalandı ?

Baris

New member
Gümrü Antlaşması'nın İmzalanma Tarihi ve Önemi

Gümrü Antlaşması, 3 Aralık 1920 tarihinde Sovyet Rusya ve Ermenistan Cumhuriyeti arasında imzalanan, Ermenistan’ın bağımsızlık sürecini etkileyen önemli bir anlaşmadır. Bu antlaşma, Ermenistan Cumhuriyeti ile Sovyet Rusya arasındaki sınırları belirleyen ve iki taraf arasındaki savaşın sonlanmasını sağlayan bir anlaşma olarak tarihi bir önem taşır. Gümrü Antlaşması, Ermenistan'ın Sovyetler Birliği'ne katılma yolunda attığı adımlardan biridir ve Sovyetler Birliği'nin Güney Kafkasya’daki etkisinin pekişmesine zemin hazırlamıştır.

Gümrü Antlaşması'nın İmzalanma Süreci

Gümrü Antlaşması, Sovyet Rusya'nın Ermenistan’a yönelik politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. 1917’deki Ekim Devrimi'nin ardından Sovyet Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşüyle birlikte Orta Doğu'da ve Kafkasya'da etkinlik kazanmaya çalışıyordu. Ermenistan ise, Osmanlı İmparatorluğu'na karşı savaşan bağımsızlık yanlısı bir güç olarak ortaya çıkmıştı. 1918'de kurulan Ermenistan Cumhuriyeti, Sovyet Rusya’yla bu bağlamda bir dizi görüşme yapmış, ancak 1919-1920 yılları arasında bu ilişkiler gerginleşmiştir.

Ermenistan Cumhuriyeti, Sovyetler Birliği ile anlaşma sağlamak için sürekli olarak temaslarını sürdürmüş ve 1920 yılının sonunda bu çabalar sonuçlanmıştır. Bu tarihlerde Sovyet Rusya, Kafkasya’daki tüm eski Osmanlı topraklarında yeniden siyasi hakimiyet kurma amacını güdüyordu. Sovyet yönetimi, Gümrü'de imzalanacak bir antlaşma ile Ermenistan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını fiilen sonlandırarak bu bölgedeki Sovyet etkisini daha da güçlendirmek istemiştir.

Gümrü Antlaşması'nın Maddeleri

Gümrü Antlaşması, toplamda sekiz maddeden oluşmaktadır. Bu maddeler, Ermenistan Cumhuriyeti'nin Sovyet Rusya'ya karşı olan ilişkisini ve sınırlarını düzenlemiştir. Antlaşmanın en önemli yönlerinden biri, Sovyetler Birliği'nin Ermenistan'ın yönetimini ve iç işlerini kontrol etmesi ve bu süreçte Ermenistan'ın Sovyet Rusya’ya katılmasına zemin hazırlamasıdır. Bu anlaşma, Sovyetler Birliği'nin Kafkasya'da kurduğu düzenin temellerinin atılmasına da katkı sağlamıştır.

Antlaşmada Sovyet Rusya'nın Ermenistan Cumhuriyeti'ne karşı daha önceki saldırıların sona erdiği ve bölgede barışın tesis edildiği belirtilmiştir. Ayrıca, Ermenistan Cumhuriyeti’nin Sovyet hükümetine sadık kalacağı ve bu sadakatin bir göstergesi olarak Sovyetler Birliği’yle ekonomik işbirliği yapacağı vurgulanmıştır.

Gümrü Antlaşması'nın Sonuçları ve Etkileri

Gümrü Antlaşması, Kafkasya’daki siyasi dengeleri büyük ölçüde değiştirmiştir. Sovyetler Birliği’nin gücünün pekişmesinin yanı sıra, bu antlaşma Ermenistan Cumhuriyeti’nin bağımsızlık yolundaki son adımlarını attığı bir dönemin kapanışıdır. Bu antlaşma, Ermenistan Cumhuriyeti'nin Sovyetler Birliği’ne katılımının önünü açarken, bölgedeki diğer devletlerin de Sovyet etkisine girmesini hızlandırmıştır. 1922 yılında, Sovyetler Birliği'nin Kafkasya'da daha geniş bir alanı kapsayan etkisi kesinleşmiştir.

Antlaşma sonrasında Ermenistan, Sovyetler Birliği'nin bir parçası olarak şekillenmiş ve bir süre sonra Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti olarak Sovyetler Birliği'ne dahil edilmiştir. Bu durum, Ermenistan halkı için hem bir bağımsızlık kaybı hem de Sovyet yönetiminin sağladığı ekonomik ve politik destekle birlikte yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur.

Gümrü Antlaşması, Ermenistan’ın tarihindeki önemli dönemeçlerden biri olarak, ülkede yaşanan toplumsal ve siyasi değişimlerin temel taşlarını oluşturmuştur. Sovyet Rusya, bu antlaşma ile sadece Ermenistan üzerinde değil, aynı zamanda Güney Kafkasya genelinde de etkisini artırmıştır. Özellikle Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan Cumhuriyetleri’nin birleşmesi ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne katılması, Kafkasya’daki uzun vadeli istikrarsızlıkları önlemeyi hedefleyen Sovyet politikasının bir parçasıydı.

Gümrü Antlaşması ve Kafkasya’daki Gelecek Gelişmeler

Gümrü Antlaşması'nın etkileri, sadece Ermenistan ile sınırlı kalmamış, bütün Kafkasya bölgesini etkilemiştir. Sovyet Rusya'nın bu bölgedeki hakimiyeti, sadece askerî değil, aynı zamanda kültürel ve ekonomik anlamda da derinleşmiştir. Sovyetler Birliği'nin, Gümrü Antlaşması ile birlikte Ermenistan'ın iç işlerine müdahale etmeye başlaması, diğer bölge ülkeleriyle olan ilişkilerde de önemli değişimlere yol açmıştır.

Bu süreç, Ermenistan’da toplumun farklı kesimlerini Sovyet yönetimiyle uzlaştırmaya yönelik çeşitli politikaların uygulanmasını da beraberinde getirmiştir. Ermenistan'ın Sovyet yönetiminde şekillenen yeni toplumsal yapısı, Kafkasya'daki diğer Cumhuriyetlerle paralel bir gelişim göstermiştir. Ancak, bu değişimler aynı zamanda, Ermenistan’daki bağımsızlık yanlısı hareketlerin zayıflamasına yol açmış ve Sovyetler Birliği’nin bölgedeki stratejik çıkarlarını daha da güçlendirmiştir.

Sonuç

Gümrü Antlaşması, Sovyetler Birliği’nin Kafkasya’daki hakimiyetini sağlamlaştıran önemli bir dönüm noktasıdır. 3 Aralık 1920’de imzalanan bu anlaşma, sadece Sovyet Rusya ve Ermenistan Cumhuriyeti arasındaki sınırları düzenlemekle kalmamış, aynı zamanda Ermenistan’ın Sovyet yönetimine entegre edilmesinin önünü açmıştır. Sovyet Rusya'nın bu bölgedeki etkisini arttırması, yalnızca Ermenistan için değil, tüm Kafkasya için tarihi bir dönüm noktası olmuştur.